19 Nisan, 2024, Cuma

Şeker hastaları ve yaşlılar oruç tutabilir mi?

Haber Giriş: 23 Nisan, 2022, Cumartesi 15:54
Takip Et
Şeker hastaları ve yaşlılar oruç tutabilir mi?

 

 

Tüm güzellikleri ile gönül dünyamızı zenginleştiren Ramazan ayını geride bırakmak üzereyiz. Bu özel ayda sofralarımızın çeşitliliği, özenle hazırlanmış yiyecekler ve sevdiklerimizle paylaştığımız o nefis lezzetler ne kadar masum? Ramazan sofralarında özellikle şeker hastaları ve yaşlılar nelere dikkat etmeli? Ramazan’da başta diyabet hastaları ve yaşlılar olmak üzere herkes için rahat bir orucun mümkün olduğunu ifade eden Tıbbi Beslenme Uzmanı Dr. Eyyüb Yılmaz’la merak edilenleri konuştuk.

Bahar Meyveleri İle Örnek Sahur Menüsü 

Hekimliğin bir sanat olduğunu söyleyen Yılmaz, “Hekimlik, fizyolojinin derinliklerindeki enerji sistemini fark edip çözümler üretebilme sanatıdır” dedi ve şu bilgileri verdi: “Herkesin rahatlıkla oruç tutabileceği bir Ramazan mümkün. Oruç tutma kolaylaştırılabilir. Aç ve susuz kalmadan rahat bir şekilde oruç tutulabilir. Bahar geldi, bahara ait bazı meyvelerden yaralanabiliriz. Çağla badem mükemmel bir potasyum zenginidir. Bunu yoğurtla birleştirip içine bir miktar ceviz ya da Antep fıstığı, çiğ kabak çekirdeği, çiğ ayçiçek çekirdeği ekleyerek üzerine de bir miktar hafif zeytinyağı dökerek, nane ile bütünleştirebiliriz. Ramazan ayında sahurda sarımsağı önermiyoruz. Çünkü sarımsak tansiyonunuzu düşüreceği için kendinizi yorgun, bitkin ve halsiz hissetmenize neden olacaktır. Yoğurda hafifçe kaya tuzu serpebiliriz. Bu yaptığımız işlemler vücudumuzda suyun tutulumuna da destekleyici bir rol oynayacaktır. Kullandığımız zeytinyağı da yoğurdun içeriğindeki suyun miçelizasyonu sağlayarak o suyu tutar ve o yağ metabolize olana kadar vücudumuza katkı sağlar. Bu da yaklaşık açlığın 7.8 saatine kadar bir süre demektir. Bu süreye kadar vücudunuzda suyun tutulması özellikle oruç zamanında en büyük katma değerdir.”

Sahurda Fazla Su İçmek Zararlı Mı?

Sahurda fazla su içmenin sanıldığı gibi susamayı engellemediğinin özenle altını çizen Yılmaz, “İçtiğimiz su, yağ bağladığı kadarıyla vücudumuzda kalacaktır. Geri kalanı idrar yoluyla maksimum 4-5 saat içerisinde atılacaktır. Ben hem yazılarımda hem videolarımda sıklıkla ‘sakın ola sahurda, susamayayım diye bol su içmeyin’ telkininde bulunuyorum. Çünkü içtiğiniz su, yağ bağlandığı kadar vücudunuzda kalacaktır. Su, mineraller ile atılır. Fazladan içtiğiniz su, vücudunuzdaki minarelleri de atacak ve size maliyeti fazla olacaktır. Kendinizi yorgun hissetmenize neden olacaktır” dedi. 

Yoğurtlu Gıdaları Farklı Kombinasyonlara Sokun

Yoğurdun prebiyotik açısından önemli olduğunu belirten Yılmaz, “Yoğurtlu gıdaları farklı kombinasyonlara sokun. Yoğurtlu bir erik kurusu, yoğurtlu bir incir, yoğurtlu bir kayısı… Kayısı, incir ya da hurmanın içinin açılarak ekşime, siyahlaşma ve ağır koku olmadığına dikkat etmek gerekir. Ben, yüzlerce kayısının içinde aflatoksin odakları gördüm. Fındığın yarısını kırmadan asla diğer yarısını ağzınıza atmayın. İçi kapkara, içi değişik bir hal almış fındıkları ağzınıza atmayın. Fındığı, bademi rastgele ağzınıza atmayın… Yoğurt, kavrulmamış çerezlerin içindeki yağları suyu ile miçelizasyona uğratıp taşılımını yavaşlatacaktır. Yoğurt burada taşıyıcı olarak hem yavaşlatıcıdır hem yağının da miçelizasyona uğratıcısıdır. Antioksidan olması açısından azıcık safran, zerdaçal, zencefil ve goji berry ekleyebiliriz. Sadece bununla doyabilir miyiz diyenlere deneyin ve görün, denemeden bilemezsiniz diyorum” ifadesini kullandı.



Kaynak: https://www.muhalif.com.tr/haber/seker-hastalari-ve-yaslilar-oruc-tutabilir-mi-47847
HABERE YORUM YAZIN

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.